Anadolu Selçuklularının Antalya ve Sinop gibi limanları almaya önem vermeleri, askeri hedeflerin iktisadi amaçlara göre belirlendiği yargısı ile açıklanabilir.
Anadolu Selçuklularının kazandığı Yassı Çemen Savaşı'nın Selçuklu ülkesinin Moğol istilasına uğramasına zemin hazırlaması, bazı zaferlerin uzun vadede olumsuz sonuçlara da yol açabileceğini gösterir.
İlk Müslüman Türk devletlerinde başa geçen kişilerin Abbasi halifesinden hükümdarlık belgesi almaları, hükümdarların otoritelerini dine dayandırarak güç kazanmak istediklerini göstergesidir.
Kösedağ Savaşı'ndan sonra Anadolu Selçukluları ülkesinde çok sayıda beyliğin kurulması, Anadolu'da siyasal birliğin bozulduğunun bir kanıtıdır.
Selçuklu topraklarında çok sayıda tarikatın kurulup gelişmesi, Türk devletlerinde din ve vicdan özgürlüğü bulunduğu yargısını doğrular.
Anadolu Selçukluları Devleti'nin, toprağını ekip biçmeyen kişinin elinden toprağı alması, üretimin sürekliliğini korumanın devletin temel bir politikası olduğunu gösterir.
Selçuklu ülkesinde çok sayıda esnaf teşkilatının (loncanın) kurulması, toplumda "meslek dayanışmasına" önem verildiğinin bir göstergesidir.
Selçuklu şehirlerinin tümünde bir ya da birden fazla medresenin bulunması, şehirlerin ulaştığı kültür düzeyinin yüksekliğiyle açıklanabilir.
Selçuklu şehirlerinin genellikle medreselerin etrafında kurulup gelişmesi, kültürel kurumların toplum hayatındaki önemini gösterir.
Anadolu Selçukluları Devleti'nin yabancılara gümrük indirimi gibi kolaylıklar sağlaması, ülkeyi bir "transit ticaret merkezi" haline getirmenin devlet politikası haline getirildiğini gösterir.